KARAR TARİHİ: 02.02.2022
KARAR NO: 2022/UH.II-185
“… mevzuat uyarınca, bir hak kaybına ya da zarara uğradığını iddia eden başvuru sahiplerince; iddia konusu ettiği hususların somut bir biçimde, hangi belgenin hangi unsurunun mevzuata aykırı olduğunun gerekçeleri ve delilleri ile birlikte somut bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Kamu İhale Kanunu’nun 17’nci maddesinin (b) ve (d) bentlerinde rekabeti veya ihale kararını etkileyecek davranışlarda bulunmak, alternatif teklif verebilme halleri dışında, ihalelerde bir istekli tarafından kendisi veya başkaları adına doğrudan veya dolaylı olarak, asaleten ya da vekaleten birden fazla teklif vermek yasak fiil ve davranışlar arasında sayılmıştır. Bu doğrultuda da ihalenin Kanun’un temel ilkelerine uygun biçimde yürütülmesi ve sonuçlandırılması, öngörülen usul kurallarına uygunluk yanında bu sürecin doğal akışını bozacak bir kısım açık veya örtülü davranışların yapılmaması gerektiği dikkate alındığında, ihalelerde isteklilerce gerçekleştirilen eylemlerin anılan bentler kapsamında yasak fiil ve davranış olarak nitelendirilebilmesi için, Kamu İhale Kurulu kararlarında birden fazla eylemin birlikte değerlendirilmesi ve irade birliği çerçevesinde birlikte hareket edildiğine dair güçlü delillerin bulunması koşulu aranmaktadır.
Yapılan incelemede, EKAP’ta beyan edilen bilgiler üzerinden yapılan kontroller ve ihale işlem dosyası içerisinde sunulan belgeler sonucunda elde edilen tüm tespitler birlikte değerlendirildiğinde; ihalenin 1’inci kısmında teklifi geçerli sayılan isteklilerin adreslerinin farklı olduğu, doküman indiren, e-teklifleri imzalayan IP numaralarının farklı olduğu, aralarında organik bir bağın bulunmadığının anlaşıldığından başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Son olarak, başvuru sahibi tarafından itirazen şikâyet dilekçesinde yer verilen beşinci iddiada, yukarıda aktarılan mevzuata aykırı olarak adı geçen isteklilerin hangi katılma şartlarının kontrol edilmesi gerektiğinin itirazen şikayet dilekçesinde belirtilmediği, varsayıma dayalı iddianın kapsamı bakımından net bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiası yerinde bulunmamıştır.”