KARAR TARİHİ: 16.02.2022
KARAR NO: 2022/UH.I-249
“Yapılan incelemede, başvuruya konu ihalenin elektronik ihale olarak gerçekleştirilmesi sebebiyle tekliflerin elektronik ortamda oluşturulduğu, kamu ihale mevzuatı uyarınca elektronik ihalelerde imza beyannamesinin beyan edilmesi zorunluluğunun bulunmadığı ve isteklilerin de bu konuda bir beyanlarının olmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan idarenin 30.12.2021 tarihli yazısına istinaden S… Ç… ve O… D… tarafından farklı tarihli imza beyannamelerinin sunulduğu ve yevmiye numaralarının arka arkaya olmadığı da tespit edilmiştir. Ayrıca şikâyete konu edilen istekliler tarafından aynı bankanın aynı şubesinden, aynı tarihte, peş peşe numaralı teminat mektubu alınmadığı, isteklilerin tebligat adreslerinin farklı olduğu, mail adresi bilgisinin beyan edilmediği (kamu ihale mevzuatında bu yönde bir zorunluluğun da olmadığı) anlaşıldığından, başvuru sahibinin bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiştir.
Diğer yandan IP adresinin internete ya da diğer herhangi bir bilgisayar ağına bağlı cihazların, ağ üzerinden birbirlerine veri yollamak için kullandıkları adresleri ve kimlik numaraları olduğu, sistemde aynı IP adresine sahip birden fazla cihaz bulunmayacağı, bu çerçevede, isteklilerin e-teklif verme işlemlerinde ve benzeri diğer işlemlerinde bir teknik veri olarak IP adresinin bu özelliklerini ve kurallarını dikkate alması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, O… D…ve C… K…’ın ihale dokümanını aynı IP adresi üzerinden aldığı, ayrıca S… Ç…, O… D… ve C…K… tarafından e-teklif verme işlemlerinin aynı IP adresi üzerinden gerçekleştirildiği tespit edilmiş olup, bu durumun anılan isteklilerin birbirlerine ait teklif bilgilerinden haberdar olabileceği ve bahsi geçen isteklilerin aynı ihaleye katılmalarının rekabeti ve ihale kararını etkileyebilecek davranış olduğu yönünde “kuvvetli karine” teşkil ettiği sonucuna varıldığından, anılan isteklilerin 4734 sayılı Kanun’un 17’nci maddesi gereğince değerlendirme dışı bırakılmaları gerektiği anlaşılmıştır.
Öte yandan başvuru sahibi tarafından isteklilerin aralarında hısımlık bağı bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği iddia edilmiş olmakla birlikte, bu iddianın somut bir gerekçeye dayandırılmadığı, ayrıca iddiaya konu edilen kişilerin soy isimlerinin farklı olduğu dikkate alındığında, bu yönde bir araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”