Karar No : 2022/UH.II-1587
Karar Tarihi : 13.12.2022
İlgili Kanun No : 4735
İlgili Madde No : 7
“Birim fiyat teklif almak suretiyle kısmi teklif alınmak suretiyle 21.11.2022 tarihinde gerçekleştirilen başvuru konusu ihalede 19 adet doküman indirildiği, ihaleye 4 isteklinin katıldığı, karar tarihi itibariyle ihale komisyonu kararı alınmadığı başvuru sahibi tarafından ihaleye teklif sunulmadığı tespit edilmiştir.
Sözleşme Tasarısı’nın “Ödeme yeri ve şartları” başlıklı 12’nci maddesinde, sözleşme bedelinin Genel Şartname’nin hatalı, kusurlu ve eksik işlere ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla madde düzenlemesi kapsamında yer verilen plan ve şartlar çerçevesinde ödeneceğinin öngörüldüğü, söz konusu maddenin devamında öncelikle her ay veya hakedişin düzenlenmesine müteakip en geç 120 (Yüzyirmi) gün içerisinde ödeneceği düzenlemesine, sonrada hakediş raporunun, yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere 30 gün içinde tahakkuka bağlanacağı, bu tarihten başlamak üzere otuz gün içinde de ödeme yapılacağı düzenlemesine yer verildiği anlaşılmıştır.
Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin “Hakediş ödemeleri” başlıklı 42’nci maddesinde, hakediş raporunun, yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer sözleşmede bu hususta bir kayıt yoksa otuz gün içinde tahakkuka bağlanacağı belirtilmiş olup bu tarihten başlamak üzere otuz gün içinde de ödeme yapılması gerektiği düzenlenmektedir. Söz konusu madde ile, hakediş raporunun tahakkuka bağlanması hususunun otuz günlük süreyle kısıtlanması, bu sürelere ilişkin sözleşmede kayıt bulunmaması şartına bağlandığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla hakediş raporunun tahakkuka bağlanmasına ilişkin olarak Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde belirtilen süre dışında bir süre belirlenmesi noktasında idarenin yetki ve sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ancak anılan Şartname maddesinde, ödemenin tahakkuk işleminin gerçekleştirildiği tarihten başlamak üzere 30 gün içinde yapılması gerektiği öngörülmüş olup ödeme süresinin belirlenmesi hususunda (farklı bir süre belirleme yönünden) idareye herhangi bir takdir yetkisi verilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda alıntılanan Sözleşme Tasarısı düzenlemeleri incelendiğinde; 12.1.1’inci maddede hakediş raporunun yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere 30 gün içinde tahakkuka bağlanacağı ve bu tarihten başlamak üzere 30 gün içinde de ödemenin yapılacağı düzenlenmiş olmakla beraber; her ay veya hakedişin düzenlenmesine müteakip en geç 120 (yüzyirmi) gün içerisinde ödeneceği düzenlemesine de yer verildiği, dolayısıyla Sözleşme Tasarısı’nın bahse konu maddesinde hakediş ödemelerinin süresine ilişkin iki farklı düzenlemeye yer verildiği tespit edilmiştir.
Yukarıda aktarılan hususlar çerçevesinde; Hizmet İşleri Genel Şartnamesi uyarınca hakediş raporunun tahakkuka bağlandığı tarihten başlamak üzere otuz gün içinde ödeme yapılması gerektiği; Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin “Hakediş ödemeleri” başlıklı 42’nci maddesinde, ödemenin tahakkuk işleminin gerçekleştirildiği tarihten başlamak üzere 30 gün içinde yapılması gerektiği öngörülmüş olup ödeme süresinin belirlenmesi hususunda (farklı bir süre belirleme yönünden) idareye herhangi bir takdir yetkisi verilmediği, buna rağmen Sözleşme Tasarısı’nda “hakedişin düzenlenmesine müteakip en geç 120 (Yüzyirmi) gün içerisinde ödeneceği” yönünde bir düzenlemeye yer verildiği, idarece şikayete verilen cevapta da herhangi bir olumsuzluk veya ödenek aksaklığı durumunda ise hakediş ödemelerinin 120 gün içerisinde yapılacağının belirtildiği, anılan düzenlemenin Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’ne uygun olmadığı,
Öte yandan, Sözleşme Tasarısı’nın 12.1.1’inci maddesi mevzuata uygun şekilde düzenlenmiş olmakla beraber, aynı madde kapsamında yer verilen “her ay veya hakedişin düzenlenmesine müteakip en geç 120 (yüzyirmi) gün içerisinde ödeneceği” yönünde düzenlemenin hakediş ödeme sürelerine ilişkin belirsizlik ve çelişkiler barındırdığı ve bu durumun sözleşmenin uygulanması aşamasında sorunlara neden olabileceği anlaşılmış; bu nedenlerle başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.”