Karar No : 2015/389
Karar Tarihi : 24.03.2015
İlgili Kanun No : Anayasa
İlgili Madde No : 40
(Ankara 17. İdare Mahkemesi)
Dosyanın incelenmesinden, Rize İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından, 22/07/2014 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan "Malzemeli Temizlik Hizmet Alımı" ihalesinde davacı şirketin en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenmesi üzerine davacı şirket tarafından 05.11.2014 tarihli dilekçe ile sözleşmeye davet edilmeleri halinde haklarında verilen yasaklama kararı nedeniyle sözleşme imzalanamayacağının ifade edildiği, 03.11.2014 tarihinde sözleşmeye davet yazısının 11.11.2014 tarihinde davacıya tebliği üzerine davacının 05.11.2014 tarihinde yapmış olduğu başvuruya verilen 12.11.2014 tarihli yazı ile yasal süre içinde sözleşme imzalanmaması halinde yasal mevzuat çerçevesinde hareket edileceğinin ifade edildiği, bu yazının 17.11.2014 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin 21.11.2014 tarihli ikinci dilekçesinde ise “haklarındaki yasaklılık kararlarının ise 26.10.2014 ve 01.11.2014 tarihli Resmi Gazete’lerde yayımlanarak yürürlüğe girdiği, 26.10.2014 tarihinden itibaren sözleşme imzalama imkanlarının ortadan kalktığı, başvuru konusu ihalenin kendileri üzerinde kaldığı ve başka bir istekli ile sözleşme imzalanmaması gerektiği” ifade edildiği, 03.12.2014 tarihli üçüncü dilekçe ile Milli Savunma Bakanlığı tarafından verilen yasaklılık kararının Ankara 4. İdare Mahkemesince 27.11.2014 tarihinde yürürlüğünün durdurulduğu, haklarında Sağlık Bakanlığınca verilen yasaklama kararının da açtıkları dava sonucu kısa süre içerisinde kaldırılacağı, idarenin başka bir istekli ile sözleşme imzalamayıp dava süresini beklemesi gerektiğinin ifade edildiği, davacı şirketin 10 günlük yasal süre içerisinde sözleşme imzalamadığından bahisle 05.12.2014 tarihli yazı ile ikinci en avantajlı teklif sahibi ile sözleşme imzalamaya davet edilmesi üzerine davacı şirketin 22.12.2014 tarihinde şikayet başvurusunda bulunduğu, şikayet başvurusuna süresi içinde yanıt verilmemesi üzerine davalı idare kayıtlarına 12.01.2015 tarihinde giren dilekçe ile itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, itirazen şikayet başvurusundan sonra ihaleyi yapan idarece yanıt verildiği, Kamu İhale Kurulu'nun dava konusu kararı ile ihaleyi yapan idarece ihale sürecinin durmayacağına ilişkin 12.11.2014 tarihli yazının davacı şirkete tebliğ edildiği 17.11.2014 tarihinden itibaren süresi içinde itirazen şikayet başvurusunda bulunması gerekirken bu süre geçtikten sonra yapılan itirazen şikayet başvurunun süresinde olmadığına karar verildiği, davacı şirket tarafından yapılan başvurulara verilen yanıtların bildirim yazısında, bu işlemlere karşı hangi kanun yolları ve mercilere başvurulacağının ve sürelerinin belirtilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ihaleyi yapan idare tarafından davacı şirketin yapmış olduğu başvurular üzerine tesis edilen işlemlerin davacı şirkete bildirilmesinde, hangi kanun yolları ve mercilere başvurulacağının ve sürelerinin belirtilmediği, Anayasa'nın 40. maddesindeki düzenleme ile, son derece dağınık mevzuat karşısında idarelere, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğünün getirildiği ve bu durumun hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması ve idarenin denetlenmesi yönünden zorunlu olduğu, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirilmesi halinin ilgili kişilerin mağduriyetlerine yol açabileceği, ihaleyi yapan idare tarafından bildirim yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmediğinden davacı şirketin ihaleyi yapan idareye yapmış olduğu şikayet başvurusunun süresinde olduğunun kabulü ile itirazen şikayet başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.