Karar No : 2022/UH.I-1467
Karar Tarihi : 23.11.2022
“Yapılan inceleme sonucunda, C… B…’in anılan her iki şirkette de kurucu ortaklardan olduğu, C…. Ltd. Şti. bünyesinde halihazırda bu durum devam etmekte iken B… Ticaret Limited Şirketi’nde hisselerinin 2010 yılında devredilmesiyle ortaklık ilişkisinin kalmadığı, bu itibarla C… Ltd. Şti.nin kurulduğu 2006 yılı ile B… Limited Şirketi’ndeki hisselerinin devredildiği 2010 yılı arasında anılan her iki şirkette de C… B…’in ortaklığının bulunduğu, söz konusu şirketlerde muhtelif dönemlerde ortaklık ilişkisinde bulunan mezkur şahısların yanı sıra İ… B… ve Y… B…’in de sırasıyla 14 Nisan 2010 ve 18 Ocak 2006 tarihleri itibarıyla açık adresi yukarıda verilen aynı binada ikamet ettiği, buna karşın şirketlerin ihale tarihi itibarıyla ortaklık yapıları incelendiğinde, anılan şirketlerde farklı ortakların yer aldığı görülmektedir.
Anılan isteklilerin sunulan birim fiyat teklif cetvellerine göre iki teklifin oranlanması ile %90.32 sayısına ulaşıldığı, anılan cetvellerde her bir iş kalemine verilen tutarların karşılaştırılmasında aynı birim fiyatların verildiği iş kalemleri görülmüş olmakla beraber, tekliflerin büyük kısmının farklılık arz ettiği ve belirgin bir düzene işaret etmediği, şirketlerin hali hazırdaki ortaklık yapılarının ve ticari ikametgahlarının farklı olduğu, elektronik geçici teminat mektuplarının farklı bankalarca düzenlendiği, doküman indirme ve teklif verme işlemlerinin farklı IP adresleri üzerinden gerçekleştirildiği tespit edilmiş olup, bu tespitler karşısında, şirket ortakları arasında olası akrabalık ilişkisinin bulunması ve/veya anılan tüzel kişiliklerin farklı dönemlerde gerçekleştirilen bazı sermaye artırımlarında aynı serbest muhasebeci mali müşavir ile çalışılması hususları tek başlarına atıf yapılan yasak fiil ve davranışlar kapsamında değerlendirilmemiş ve bahse konu isteklilerin ihaleye katılmalarının rekabeti ve ihale kararını etkileyebilecek davranış teşkil ettiği yönünde “kuvvetli karine” oluştuğu sonucuna ulaşılamamış olup, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.”